Sanat, Arapçada “iş yapma, amel” anlamını veren San’ kökünden dilimize yerleşmiştir. Arapça ile karşılaşma öncesinde Türkçede “hüner” olarak geçmekteydi. Grekçede Techna, Latincede Ars kelimeleri ile, öğrenme yoluyla kazanılan becerileri ifade eder. Sanat; sosyal sınıf farklarını ayırır, dinsel-sosyal ve eğitsel bütün anlamları taşır, güzel veya çirkin olarak insanı etkiler, eğitseldir, inançsaldır, tinselliğin içine aktarıldığı materyal bir objedir. Sanat denilince öncelikle mimari,resim,heykel gibi plastik sanatlar hatırlanır. Buna müzik, şiir, roman, tiyatro, fotoğraf, sinema gibi insanın duygularını etkileyen, yaratıcı gücü sergileyen diğer sanat dalları da eklenmelidir.
“Sanat, güzellik duygusunun maddeye yansımasıdır.” Herbert Read
Sanat eserini/objesini gördüğümüz aşama 80 bin yıl öncesidir. Bunlar karalama şeklinde taslak olarak karşımıza çıkar. Tam anlamıyla gelişmiş form anlayışıyla oluşturulmuş heykeller, resimler ise 30 bin yıl öncesine aittir.
Sanat Tarihi, sanat olgusunun ilk ortaya çıktığı andan itibaren kendisine has sorgulama sistemleriyle belirli bir uygulama ve yorumlama alanı oluşturmuştur. Ağırlıklı olarak sanat eserlerinin tartışılmaya başladığı süreçte bu dizge içindeki aşamalarında yazım teknikleri, konusal tartışmaları ile birlikte ele alınan metotları inceler.
Sanat Tarihinin güncel tanımı ve açılımını da ele almak gerekir. Sanat Tarihi; görsel sanatların tarihsel evrimini inceleyen (mimari,resim,heykel) bilim dalıdır. Tarihsel gelişimin saptanması, sınıflandırılması, tanımlanması ve anlaşılması ile uğraşır. Sosyal Bilimler içerisinde Sanat Tarihi bütün bilimlerle yakından ilişkilidir. Uzun bir süre sanat, güzellik ve sanat eseri felsefenin konusu olarak ele alındı. 19.yüzyıldan sonra Sanat Tarihi başlı başına bir bilim haline gelmiştir. Sanat Tarihinin belli başlı yardımcı alanlarına; felsefe, psikoloji, sosyoloji,tarih,tarihi coğrafya,arkeoloji,estetik,paleografi,mimarlık, nümismatik gibi örnekler verebiliriz.
Sanatın ve Sanat Tarihinin oluşum ve gelişim sürecini inceledikten sonra şu soruyu sorabiliriz; “Sanat Tarihçi kimdir?” Sanat Tarihçi, Türkiye’de ve dünyada yapılmış sanat eserlerini kronolojik gelişme ve yöresel boyutlarında inceleyen ve değerlendiren kişidir. Sanat Tarihçi; resim, minyatür, mimarlık eserleri gibi sanat eserlerini değerlendirir, korur ve tanıtır, sanat sevgisinin gelişmesi amacıyla ve tarihi eser kaçakçılığına karşı halkı bilgilendirmek için konferanslar verir, yayınlar yapar, geçmiş devirlerden kalma sanat eserlerinin ortaya çıkarılmasına katkıda bulunur, müzeye gelen eserlerin, geliş yollarına göre sınıflandırır, kayıtlarını tutar, depolanmasını ve halka uygun yer ve zamanlarda sunulmasını sağlar.
Sanat Tarihi Eğitimi ve Sanat Tarihçi yetiştirmeye dair ilk adım 1944 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde Sanat Tarihi bölümünün kurulmasıyla gerçekleşmiştir.
Tanımları ve bilgileri temel alarak Sanat Tarihçileri Derneği; Türkiye’de kültür ve sanat tarihi bilincini arttırmayı, bu alanda projeler üreterek farkındalık oluşturmayı hedefler. Misyonumuz; insanlar ve üyelere, özellikle yeni mezun ve öğrenci odaklı hareket eden, o kitlenin isteklerine ve amaçlarına uygun bir yol takip etmeyi amaçlayan dernek ; Edirne Yeni Saray Kazısında filizlenmiş; Emre Macit-Yasin Saygılı tarafından 2016 yılının ekim ayında kurulmuştur. Ulusal ve Uluslararası camiada, Sanat Tarihi alanında varlık gösteren tüm STK’larla işbirliği içinde olup, ortak projeler geliştirmek, Türkiye’deki Kültür Varlıklarının bilinilirliğini ve korunmasını sağlamayı görev edinmiştir. Bu amaçla özellikle AB genelinde sivil STK’lar ve akademik kurumlarla irtibat içerisindedir.
Sanat Tarihçileri Derneği olarak görev edindiklerimizi;
Sanat Tarihçileri Derneği olarak vizyonumuz,
Saygılarımızla
Sanat Tarihçileri Derneği