Skip to main content

İslam dünyasında minarenin ne zaman ve ne şekilde ortaya çıktığı tam olarak bilinmemekle birlikte ilk minare Emeviye Cami’nin çan kulesinden esinlenme şeklinde ortaya çıktığı düşünülmektedir. (Grabar,1998:27-39). Türklerin İslamiyet’i kabulünden sonra minare formu gelişmiş ve farklı bir biçimde ortaya çıkmıştır. Bu farklılaşma Arap ve Asya formu olarak ikiye ayrılmaktadır. (Uysal,1990:507-509).

Türk mimarlık tarihinde minareler Karahanlılardan beri kullanılmıştır. (Cezar,1977:163-168). Karahanlı döneminden sonra Gazneliler ve Büyük Selçuklu Devleti tarafından kullanılan minareler farklı formlarda inşa edilmiştir. Bazı bölgelerde özellikle Gazneli Devleti’nin tek minare inşa etmesi ve yanlarında yapı olmaması minarenin kutsallığından çok verdiği mesaj ve işlevi olarak düşünülmektedir. (Grabar,1998;119). Karahanlı Dönemi’nden başlayan minare uygulaması tuğla malzemesi ve silindir formuyla bir öncü olmuş bu uygulama Osmanlı Devri’ne kadar uygulanmıştır. Osmanlı Dönemi’ne gelindiğinde form ve malzeme tekrar edilmiş; boyut, oranları bazı detaylarında farklılıklar oluşmuştur.

Timurtaş Paşa Cami’nin minaresi form olarak diğer örneklerinden ayrılmaktadır. İncelendiğinde baldaken tarzında bir kaideye sahip minare ünik bir biçim sergilemektedir. Minarenin akla getirdiği ilk soru özgün mü değil mi şeklinde olmaktadır. Minarenin ne zaman ve kim tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Elimizdeki ipucu yapı yapıldığında mescit olarak kullanılmaktadır. Bilindiği üzere mescid yapıları genelde minaresiz yapılmaktadır. Elimizdeki vesikadan anlaşılacağı üzere yapı 1573 tarihinde camiye çevrilmiş ve cuma namazı kılınarak hutbe okunmuştur. (Ayverdi,1989:387). Muhtemelen minarenin bu tarihten sonra yapılmış olması ihtimali yüksektir. Osmanlı Mimarlığı Klasik Dönem içerisinde bu tarzda bir minare formu uygulanmamıştır. Ayrıca minarenin mimarı da bilinmemektedir. Yalnız Klasik Dönem yapıları incelendiğinde minareler genellikle taş malzemeden inşa edilmiştir. Timurtaş Paşa Minaresi tuğla malzemeden inşa edilmiş olup bu minarenin onarımı için 20.000 tuğla sipariş edilmiştir. (Ayverdi,1989:389)

Fotoğraf 1 – Timurtaş Paşa Cami Minaresi

Bir başka ipucu da bu tip zaviyeli yapıların sosyal amaçlı kullanılma fonksiyonlarıdır. Bu plan tipindeki birçok yapı minaresiz olarak yapılmıştır. (Eyice,1962:9-11) . Buradaki çağrışım bize muhtemelen bu yapıda ilk başta minare olmadığı ihtimalini güçlendirmektedir.

Fotoğraf 2 – Timurtaş Paşa Cami Minaresi Detayı

Form olarak incelendiğinde minare gerek Selçuklu gerekse Osmanlı Dönemi minarelerine benzememektedir. Sanatçısının bilinmemesine karşın minare daha çok sosyal bir yapıyı çağrıştıran formda inşa edilmiştir.  Araştırıldığında bu  form tipine sahip kuleler (sivil bir ifade olma olasılığı yüksek) Orta Asya’da 10 – 14 yüzyıllar arasında Uygur Döneminde Koço’daki idiz evlerinde ortaya çıkmıştır.(Nefes,1996:28-29). Buradaki kuleler tek gövdeden oluşup baldaken tarzını yansıtmaktadır. Budist bir eğilim göstermesinin yanında bu tipteki kuleler tapınak fonksiyonunu da yansıtmaktadır. (Esin,1976:206-207).

Timurtaş Paşa Cami’nin minaresinin kökeni hakkında  kesin bir yaklaşım söz konusu değildir. İdiz evlerinin yapım tarihleri uzak olmasa da coğrafya ve yapı farkı bulunmaktadır. Doğrudan Uygur Dönemi’nde bu tip kulelere atıf yapılması mümkün olmasa da plan ve şekil bakımından büyük bir benzerlik göstermektedir.

Şekil 1 : İdiz-Ev  tapınağı rekonstrüksiyonu Esin (1976)

Minare hakkında belirli bir görüşe ulaşılmıştır. Minare yapıdan daha sonraki yüzyıl içerisinde eklenmiş olduğu konusu tutarlı bir yaklaşımdır. Yapının 1573 yılında camiye çevrilmesiyle bu ihtimal güçlenmektedir. Minarenin Osmanlı Dönemi ve öncesi inşa edilen yapılarıyla kıyaslama da bu düzenleme içinde benzeşen bir özellik bulunmamasına karşın İdiz evlerinin kulelerine benzemesi neticesinde uzak doğu etkisi taşıdığını ifade ettik. Her ne kadar coğrafya farklı olsa da araştırmamızı bu zemin üzerine yerleştirmek daha uygun görünmektedir.

KAYNAKÇA

AYVERDİ, E., Hakkı.“Bursa Orhan Gazi Camii ve Osmanlı Mimarisinin Menşei Meselesi”, Vakıflar Dergisi, VI, İstanbul, 1965,69-83.

AYVERDİ, E., Hakkı. “Yıldırım Bayezid’in Bursa Vakfiyesi ve Bir İstibdalnamesi”, Vakıflar Dergisi, VIII, Ankara,1969,37-46.

AYVERDİ E.,Hakkı.; Yüksel İ,A..İlk 250 Senenin Osmanlı Mimarisi,İstanbul,1976.

AYVERDİ, E.,Hakkı.İstanbul Mimari Çağının Menşe’i:Osmanlı Mimarisinin İlk Devri (1230-1402),İstanbul,1989.

CEZAR,M.,Anadolu Öncesi Türklerde Şehir Ve Mimarlık,İş Bankası Kültür Yayınları ,İstanbul,1977.

ESİN ,E.,’’Minare’’,Türk Ansiklopedisi,C:24,Ankara,1976, 206-207.

EYİCE, S.,’’İznik’te Büyük Hamam ve Osmanlı Devri Hamamları Hakkında Bir Deneme’’,Tarih Dergisi ,C:11,S:15 ,İstanbul,1960, 99-120.

EYİCE, S.,’’İlk Osmanlı Devrinin Dini-İçtimai Bir Müessesesi,Zaviyeler ve Zaviyeli Camiler’’,İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Dergisi,XXI,İstanbul ,1962,1-80.

GRABAR ,O.,İslam Sanatının oluşumu (Çev.N.Yavuz),İstanbul,1998.

KUBAN ,,D.Osmanlı Mimarisi,İstanbul,2007.

NEFES, E,,Minarenin Cami Mimarisine Katılımı Ve İlk Minare Örnekleri,Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü ,Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi,Samsun,1997.

UYSAL ,A.,Osman.’’Zaviyeli Camilerde Minare Problemi’’,Türk Etnografya Dergisi, Sayı:XX, Ankara,1997,47-63.

UYSAL, A.,Osman .’’Anadolu Selçuklularından Erken Osmanlı Dönemine Minare Biçimindeki Gelişmeler’’,A.Ü.D.T.C.F. Dergisi,C:33,S.1-2,Ankara,1990,505-533.

UYSAL, A.,Osman.’’Bursa’da Erken Osmanlı Dönemi Minareleri’’,Bursa’nın Kentsel Ve Mimari Gelişimi Sempozyumu(Der.C.Çiftçi),Bursa,2007,113-114.

Yanıt Bırakın