Skip to main content

‘Kendine yeni bir yol arayan kişi, önce,

kendinden önce yürünmüş yollara bakar,

kendi yürümek isteyebileceği yola benzer,

Bir yol bulmak için; çoğunlukla da bulur,

ama, acaba, o bulduğu yol(lar),

tam da bulduğu yol(lar) olarak,

kendi aradığı yola aykırı değil mi?

Yeni bir yol aramıyor muydu, arayan kişi,

ne işi var öyleyse, eski (yürünmüş)

yollarda?!

(Oruç ARUOBA, Yürüme, 1992, 76/8)

Pinterest

Değişimden bahsetmek istediğim bu yazım hakkında düşünürken aklımdan birbiri ardına geçen ve orada kalan kavramlar oldu. Ama en çok da değişimle birlikte düşündüğüm, yürüme fiili oldu. Yürüme, metaforik olarak kullanılmak için harika bir eylem bana göre. Öyleyse gelin ben değişimi hangi anlamda ele alacağım, neden yukarıda Oruç Aruoba’dan bir alıntı yaptım, anlatayım.

Bana kalırsa değişim, kaçınılmaz olan bir süreç. O yüzden ister istemez onun bir parçası olduğumuzu varsayıyorum. Etrafımızdaki her şeyin an be an değiştiği gibi, bizler hayatlarına bir anlam yaratmaya çalışan insanlar olarak da değişiyoruz. Değişim, anlamla birlikte geliyor ve anlam da arayışla. Bu anlam arayışında ise, Aruoba’nın da değindiği gibi kendimize ‘yeni’ yollar yaratmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken önce başkalarının yürüdüğü yollara bakıyoruz. Ve yürümek değişimi içinde barındırıyor. Gerisin geri yürüsek bile başladığımız yere.

Bebekliğimizden beri keşfetmeye başladığımız dünya bize dar gelmeye başlayınca, başlıyoruz o yeni yolları aramaya. Bunu alışageldiğimiz şekillerde yapıyoruz ilk başlarda. Kendimize benzeyenin yürüdüğü yollara bakarak. Bazen bakmak da yetmez bu arada, o başkasının yolları yürünür, tanıdık manzaralara bakarak. Ama bir gün olur bir arzu sesini yükseltir iç dünyasında insanın. Gerçekten de istediğin bu mu diye sorarak.  Bana kalırsa bizler, kimi zaman bilinçli, kimi zaman da tamamen bilinç dışı tercihlerle kendimizi ‘düzeltme’ yoluna gidiyoruz. Çünkü ben ve biz ayrımı yapmanın zamanı geliyor. Başkasının yolu yetmez oluyor. Ben bunun mümkünlüğü konusunda çelişkili düşüncelere sahibim. Herkes kendi yolunu yürüyebilir mi? diye sorunca insan tabii ki demek istiyor hemen. Çünkü bizler özgür irade sahibi olmamızla, diğer insanlardan kendimizi ayrı tutabilmeyle övünür dururuz. Fakat bu soru o kadar kolay cevaplanabilir gelmiyor kulağa.

Onlarca etken var hayatımızı etkileyen bizler dışında. Ailemiz, arkadaşlarımız, yaşadığımız toplum ve dünyanın kendisi gibi. Ama bunu bilsem de, bir de ben varım ve en önemlisi bu benim hayatım dediğim çok zaman oldu. Sanırım burada veremediğim cevaplara odaklanmaktansa bana iyi hissettiren bir çözüme odaklanacağım. Yaşadığımız zamanın ve saymış olduğum geri kalan onca faktörün, yürünmüş yolların farkında olarak kendimiz olmaya çaba göstermek. Başkalarının yollarına şöyle bir bakıp kendi yolumuza yönelmek benim şimdiki çözümüm kısacası.

Her zaman istediğimiz yönde değişebilmek dileğiyle.

Yanıt Bırakın